Mars’a Yerleşmek – Çetin Uçar

“Solucan-305 model aracınız kontrol edildi, zaman yolculuğuna hazır efendim”
“Sağol Hasan, solucan deliğindeki yolculuğuma başlayabilirim artık. Kendinize iyi bakın, umarım sağ salim ve mutlu haberlerle dönebilirim buraya.”
İstanbul, Uzayda Yaşam Araştırmalar Merkezi (UYAM) Başkanı; “Görevini başarıyla tamamlayacağına inancımız sonsuz Hüseyin. Bu görevin insan türü için büyük önem taşıyor, gelecekte neler olduğunu öğrenip şimdiden insan türünün yok olmaması için tedbirler almaya çalışmalıyız”
“Haklısınız Başkanım. Bu göreve titizlikle hazırladım kendimi.”
“O halde uğurlayalım seni. Yolun açık olsun, iyi şanslar Hüseyin.”
“Sağolun Başkanım ve ekip arkadaşlarım, görüşmek üzere, hoşçakalın.” dedim ve iki kilometre çapındaki solucan deliğinin içine girdim. İçeride girişe yakın bir yerde beni bekleyen aracıma doğru yürüdüm, pilot kabininin kapısını açtım, pilot kabinine oturdum. Gerekli kontrolleri yaptıktan sonra aracı çalıştırdım. Geleceğe doğru zamanda yolculuğum bu şekilde başladı.”
Kaptanın seyir defterine şunları yazdım : “Yıl: 2120, Solucan-305 model aracımla 2250 yılına, Muğla’nın Bodrum ilçesi-Gümbet Beldesi’ne zamanda yolculuk yapıyorum”
3 Hafta sonra
Solucan deliğindeki yolculuğum problemsiz sonlandı.
Aracımı solucan deliğinin içinde çıkış kapısına yakın bir yere park ettim. Pilotluk elbiselerimi çıkarıp araçta bıraktıktan sonra araçtan çıktım, çıkış kapısına doğru yürüdüm. Delikten çıktım, geldiğim yer Gümbet’in ıssız bir tepesiydi, yaz sıcağı vardı ve buradan denizi görebiliyordum.
Başkan’ın bana harcamalarım için verdiği 100 gram altını, en yakın kuyumcuda bozdurarak para ihtiyacımı temin ettim. Tatilci olduğum belli olsun diye cebimdeki parayla kendime üst-baş aldım.
Geceleri plajda uyuyor, gündüzleri araştırmamı yapıyordum. İnsanlarla yaptığım diyaloglarda Dünya’nın hangi riskler ve tehditler altında olduğunu anlamaya çalışıyordum. Akşamları plaj tesisinden kiraladığım bilgisayar tabletini kullanarak internete bağlanıyordum. İnternetteki haber siteleri, dergiler ve araştırma konumla ilgili siteleri tarıyor ve ihtiyacım olan bilgileri temin etmeye çalışıyordum.
2 Hafta sonra
Görevim sona erdi, raporumu biraz önce şöyle tamamladım :
“ABD’de yönetimi ele geçiren yapay zekalı robotlar, ABD’deki bütün insanları köleleştirmişti ve bütün dünya’yı nükleer savaşla tehdit ediyorlardı. Salgın hastalıklar ve savaşlar sonucu 4 milyar insan hayatta kalabilmişti. Ülkelerde ekonomik kriz kronikleşmişti, bir türlü çare bulunamıyordu. Bu nedenle ülkeler, diğer gezegenlerde yerleşim yerleri oluşturmakta çok geç kalmışlardı. Kısacası; İnsanlık yok olma tehdidi altındaydı.”
Metroyla solucan deliğinin olduğu bölgeye gittim. Issız tepeye vardıktan sonra kolumdaki cihazdan solucan deliğinin yerini buldum, deliğe girdim, aracım beni bekliyordu.
Üç hafta yolculuktan sonra aracımla Uzayda Yaşam Araştırmaları Merkezi (UYAM) ‘a vardım. Aracımı park ettikten sonra solucan deliğinin giriş kapısından çıktım, sağ salim geri döndüğümü gören herkes çok sevindi. “Ancak haberler çok kötü” dedim. Araştırma raporunu Başkan’a ilettim ve sorularını cevapladım. Başkanım kötü haberlerden hiç memnun olmadı;
“Bir şeyler yapmalıyız, insanlığın yok olmaması için şimdiden tedbirler almalıyız. Dünyaya yakın ve yaşam için en uygun olan gezegende koloniler oluşturmalı ve başka uygun gezegenler bulmak için keşfe çıkmalıyız” dedi.
6 Ay sonra
Saat 14.00’te Başkan’la randevum vardı.
Uzayda Yaşam Araştırma Merkezi‘ndeyim. Başkan;
“Hoş geldin Hüseyin, yeni bir görev için hazır mısın?”
“Tabii efendim, hazırım.”
“Aferin Hüseyin, biliyorsun, gelecekle ilgili haberler güzel değil. Gelecekte dünya’da ciddi bir nükleer savaş tehdidi var ve bu tehdide karşı insanlığı yok olmaktan kurtarmak için kurumumuz (UYAM) diğer ilgili ülkelerle de anlaşarak ilk etapta Marsta yerleşim bölgeleri kurulmasına karar verdi. MARS’ın insan yaşamına uygunluğunu tespit etmek için seni Mars’a gönderiyoruz. Mars’taki Kızıl Otel’de sana yer ayırttık. Bir ay süresince orada uzmanlarla çalışacaksın. Bir aylık araştırma sonucu senden kapsamlı bir “Mars Raporu” hazırlamanı istiyorum. Haydi aslanım, hemen hazırlan.”
“Hemen, Başkanım”
2 Hafta sonra
UYAM’ın ışınlanma istasyonundayım. Başkan;
“Hüseyin, bu görevi de en iyi şekilde başaracağına inanıyorum. Mars’ta elde edeceğin araştırma sonuçları insanlığın yok olma tehlikesini en aza indirgeyen tedbirlerin alınmasında kullanılacak. Yani bu görev, insanlığın bekası için oldukça hayati bir önem taşıyor. Mars’ta bu bilinçle çalışacağından eminim”
“Tabii efendim, bu göreve de her zaman olduğu gibi titizlikle hazırlandım, insan türünün geleceği söz konusu.”
“O halde sana kolay gelsin Hüseyin, bir ay sonra görüşürüz”
“Sağolun Başkanım, hoşçakalın herkese, ışınlanmaya hazırım artık” dedim ve ışınlanma odasına geçtim.
Bir görevli; “Bütün ışınlanma verilerinizi ve bölge varış koordinatlarınızı araç bilgisayarına yükledim, birkaç saniye içinde Mars’taki Bilimsel Araştırmalar Merkezi’ne ışınlanmış olacaksınız, kolay gelsin” dedi ve düğmeye bastı.
Birkaç saniye sonra
Şu anda karşı taraftaki ışınlanma odasındayım. Mars Bilimsel Araştırmalar Merkezi, ışınlanma İstasyonu görevlileri beni karşıladılar. İçlerinden birisi;
“Selam Hüseyin, ben code-290 , hoşgeldin Mars’a. Yeni görevinde başarılar dilerim. Bir ay boyunca asistanlığını ben yapacağım” dedi benim yapay zeka robot asistanım.
“Merhaba 290. Tanıştığımıza memnun oldum.”
Asistan robotla metroya bindik, Kızıl Otel’e vardık. O akşam odalarımıza yerleştik.
Kızıl Otel Mars’taki dört adet beş yıldızlı otelden en büyüğüydü. Mars turizme açılmıştı, ancak henüz yerleşime açılmamıştı. Bunun nedeni dünyadaki savaşlar ve salgın hastalıklar neticesinde ekonomik krizin de kronikleşmesiydi. Bundan dolayı ülkeler uzay araştırmalarına ve kolonileşmeye fon ayıramamışlardı.
Asistanım code-290’dan Mars ile ilgili bütün bilgileri detaylarıyla alıyordum. Code-290 ‘a uzman kişilerle görüşmem için randevular ayarlamasını ve “Mars’ta yaşam” konulu bir konferans organize etmesini istedim. Ayrıca Mars’ta yaşam ve Mars’a yerleşme ile ilgili yayınlanmış bütün rapor, makale, araştırma ve haberleri temin etmemde bana yardımcı olmasını istedim.
Bir ay boyunca bütün eserleri inceledim, notlar aldım. İnsanların Mars’ta koloniler oluşturabilme yeteneği ve Mars gezegeninin yaşam için uygunluk derecesi hakkındaki araştırma sorularına cevap bulmaya çalıştım.

1 Ay sonra…
Mars raporumu tamamladım, artık hazırım evime dönmeye.
Herkesle vedalaştıktan sonra ışınlanma odasına geçtim ve oradan birkaç saniye sonra kendimi Uzayda Yaşam Araştırmaları Merkezi’nin ışınlanma odasında buldum. Başkan ve görevliler beni görünce çok sevindiler;
“Başkanım, güzel haberlerle geldim. Yerleşim yerleri oluşturmak için Mars oldukça uygun bir yer. İnsan yaşamı için bütün şartlar uygun ve oksijen, su, tarım, enerji, sıcaklık, iletişim …….vs. gibi kritik sorunlara da çözüm bulunmuş durumda. “ dedim.
Başkan çok sevindi;
“Aferin Hüseyin. İnsan türünün yok olmaması için son derece önem taşıyan bu raporu üst kurumlara bildireceğim, onlar Mars’a yerleşmek için gerekli adımları hemen atacaklar.”

Etiketler

Bunlar da ilginizi çekebilir...

Üzgünüz - Yoruma Kapalı

"Once upon a time in the future: 2121" (Aka: Bir Zamanlar Gelecek: 2121)

Sıcak Kafa / Afşin Kum

HİLE – Bölüm – 1

KUTU – Bölüm – 1

Voidrunner

Kategoriler

Ziyaretçiler

Bugün: 128
Bu hafta: 392
Toplam: 280397